Akıllı telefonlarda biyometrik doğrulama
Bir sonraki akıllı telefonunuz neden parmak izi, yüz tanıma veya sesle tanıma özelliğine sahip olmalı?
Akıllı telefon kullanıcılarının neredeyse yarısının telefonu kilitleme özelliğini kullanmaktan imtina etmeleri oldukça şaşırtıcı bir gerçek. Üstelik bir kaç numara tuşlama ile güvenlik açısından elde edilecek kazanç ortada iken. Yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların %44′ü şifre ile tuş kilitleme özelliğinin zahmetli olduğunu belirtmiş. Kullanıcıların %30′u mobil güvenlik konusunu ya önemsemiyor ya da konu hakkında bilgi sahibi değil. 4 haneli olarak belirlenebilecek on bin şifre kombinasyonu var. Yaklaşık 3,5 milyon tuş kilidi şifresi incenlenmiş. Kullanıcıların %10′undan fazlasının şifre olarak “1234″ rakamlarını belirlediği çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmış.
Geçen yıllar içerisinde kullanıcıların daha kullanışlı, daha az zaman harcayacakları yani daha pratik bir çözüme ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Aslında bu ihtiyaçlara cevap verebilecek objeler vücudumuzda mevcut. Ekran üzerinen kullanılacak parmak izi, yüksek çözünürlüklü kameralar ile yapılacak yüz taraması veya ses izlerinin toplanması ile uygulanabilecek sesli tanıma bu derde deva olabilecek çözümler olarak karşımıza çıkıyor.
Kaçınılmaz olarak hemen hemen tüm kişisel ve özel bilgilerimizi telefonlarımıza depoluyoruz. Mobil dünyada güvenliğin sağlanabilmesi için bir çok düzenleme ve kurallar oluşturulmaya başlandı. Artık şirketlerin en fazla zorlandıkları konuların başında güvenlik sorunu geliyor.
Yüz tanıma ve ses ile tanıma artık uygulaması kolay birer yazılımdan ibaret. Gerekli yazılımı yüklerseniz, zaten telefonunuzda mevcut bulunan yüksek çözünürlüklü kamera veya mikrofun sayesinde bu biyometrik doğrulama özelliğiklerini kullanabilir hale gelebilirsiniz.
Parmak izi tanıma geçen yıllarla beraber oldukça gelişti. Dizüstü bilgisayarlarımızda bile artık bu özelliği kullanabiliyoruz. Bir kaç şirket şimdiden telefon ekranını kullanarak parmak izi tanıma özelliğini nasıl kullanabileceklerini çözdüklerini açıkladı bile. Örneğin CrucialTec firması telefonunuzu parmak izinizle kilitlemenizin yanısıra, elinizin her parmağına ayrı bir uygulama tanımlamanıza ve ilgili uygulamayı tek parmak dokunuşuyla kısayoldan açmanıza imkan tanıyan bir buluş gerçekleştirdi.
Gün geçtikçe telefonlarımıza daha fazla kişisel bilgi yüklüyoruz. Telefonlarımız yakın gelecekte sağlık, lokasyon, kamu işleri gibi özel bilgilerimize her an ulaşılabilecek bir mecra haline gelecek. Hiç bir biyometrik uygulama yüzde yüz güvenli değil. Hiç bir zaman da olmayacak çünkü dünya üzerinde hack edilemeyen hiçbir sistem bulunmamakta. Lakin kullanılabilecek bir çok biyometrik güvenlik katmanı mevcut. Sadece 4 haneli bir şifre kullanmak yerine bahsettiğimiz biyometrik çözümlerden bir veya bir kaçını kullanmanın çok daha güvenli olduğu çok aşikar.
Apple, Samsung gibi dev teknoloji firmalarının biyometrik uygulamalara ağırlık vermesi ile birlikte vücudunuzun bir parçasını doğrulama adımı olarak kullanmak hepimiz için daha da normal hale gelecek ve bir zaman sonra mesaj veya tweet atmak için her seferinde farkında bile olmadan yüz taramanızın yapılmasına alışkın olmaya başlayacağız. Biyometrik doğrulamaların gelişmesi ile çevremizdeki sistemlerle etkileşimimiz de sonsuza kadar değişecek gibi görünüyor.
Akıllı telefon kullanıcılarının neredeyse yarısının telefonu kilitleme özelliğini kullanmaktan imtina etmeleri oldukça şaşırtıcı bir gerçek. Üstelik bir kaç numara tuşlama ile güvenlik açısından elde edilecek kazanç ortada iken. Yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların %44′ü şifre ile tuş kilitleme özelliğinin zahmetli olduğunu belirtmiş. Kullanıcıların %30′u mobil güvenlik konusunu ya önemsemiyor ya da konu hakkında bilgi sahibi değil. 4 haneli olarak belirlenebilecek on bin şifre kombinasyonu var. Yaklaşık 3,5 milyon tuş kilidi şifresi incenlenmiş. Kullanıcıların %10′undan fazlasının şifre olarak “1234″ rakamlarını belirlediği çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmış.
Geçen yıllar içerisinde kullanıcıların daha kullanışlı, daha az zaman harcayacakları yani daha pratik bir çözüme ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Aslında bu ihtiyaçlara cevap verebilecek objeler vücudumuzda mevcut. Ekran üzerinen kullanılacak parmak izi, yüksek çözünürlüklü kameralar ile yapılacak yüz taraması veya ses izlerinin toplanması ile uygulanabilecek sesli tanıma bu derde deva olabilecek çözümler olarak karşımıza çıkıyor.
Kaçınılmaz olarak hemen hemen tüm kişisel ve özel bilgilerimizi telefonlarımıza depoluyoruz. Mobil dünyada güvenliğin sağlanabilmesi için bir çok düzenleme ve kurallar oluşturulmaya başlandı. Artık şirketlerin en fazla zorlandıkları konuların başında güvenlik sorunu geliyor.
Yüz tanıma ve ses ile tanıma artık uygulaması kolay birer yazılımdan ibaret. Gerekli yazılımı yüklerseniz, zaten telefonunuzda mevcut bulunan yüksek çözünürlüklü kamera veya mikrofun sayesinde bu biyometrik doğrulama özelliğiklerini kullanabilir hale gelebilirsiniz.
Parmak izi tanıma geçen yıllarla beraber oldukça gelişti. Dizüstü bilgisayarlarımızda bile artık bu özelliği kullanabiliyoruz. Bir kaç şirket şimdiden telefon ekranını kullanarak parmak izi tanıma özelliğini nasıl kullanabileceklerini çözdüklerini açıkladı bile. Örneğin CrucialTec firması telefonunuzu parmak izinizle kilitlemenizin yanısıra, elinizin her parmağına ayrı bir uygulama tanımlamanıza ve ilgili uygulamayı tek parmak dokunuşuyla kısayoldan açmanıza imkan tanıyan bir buluş gerçekleştirdi.
Gün geçtikçe telefonlarımıza daha fazla kişisel bilgi yüklüyoruz. Telefonlarımız yakın gelecekte sağlık, lokasyon, kamu işleri gibi özel bilgilerimize her an ulaşılabilecek bir mecra haline gelecek. Hiç bir biyometrik uygulama yüzde yüz güvenli değil. Hiç bir zaman da olmayacak çünkü dünya üzerinde hack edilemeyen hiçbir sistem bulunmamakta. Lakin kullanılabilecek bir çok biyometrik güvenlik katmanı mevcut. Sadece 4 haneli bir şifre kullanmak yerine bahsettiğimiz biyometrik çözümlerden bir veya bir kaçını kullanmanın çok daha güvenli olduğu çok aşikar.
Apple, Samsung gibi dev teknoloji firmalarının biyometrik uygulamalara ağırlık vermesi ile birlikte vücudunuzun bir parçasını doğrulama adımı olarak kullanmak hepimiz için daha da normal hale gelecek ve bir zaman sonra mesaj veya tweet atmak için her seferinde farkında bile olmadan yüz taramanızın yapılmasına alışkın olmaya başlayacağız. Biyometrik doğrulamaların gelişmesi ile çevremizdeki sistemlerle etkileşimimiz de sonsuza kadar değişecek gibi görünüyor.
Konular
- Biyometrik kredi kartı icat etti
- SGK biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçti
- SGK, biyometrik kimlik doğrulamaya geçiyor
- Dünyanın en büyük biyometrik veri tabanı BAE’de
- SGK, biyometrik kimlikte “Nisan bir” dedi!
- Biyometrik tanımlama geliyor !
- Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi ile ilgili duyuru
- Biyometrik kimlik doğrulama sistemleri yaygınlaşıyor
- Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemleri
- Biyometrik kimlik kartı geliyor
- Nedir bu biyometrik fotoğraf?
- Biyometri nedir?
- Biyometrik Nedir?
- Biyometrik Sistemler
- Akıllı telefonlarda biyometrik doğrulama
- Sağlıkta Biyometrik Kimlik dönemi başlıyor
- Biyometrik kimliğe geçiş 1 yıl uzatıldı
- İstanbul Biyometri Konferansı
- SGK'dan biyometrik kimlik doğrulama kılavuzu
- Dijital İstila ve Biyometrik Kölelik
- Biyometrik Geçiş Kontrol
- Kendi biyometrik fotoğraflarınızı oluşturun
- Tanınmaktan Kaçınamazsınız! - Biyometrik Kimliklendirme
- Kanada Bazı Ülke Vatandaşlarından Biyometrik Bilgi İsteyecek
- Biyometrik Fotografin Özellikleri
- Biyometrik Fotograf
- 1 Aralık'tan itibaren zorunlu hale geliyor
- Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi Uygulaması Başlıyor
- Biyometrik kimlik nereden, nasıl alınır?
- Avuç içi okutma sistemi için kritik uyarı